Şiir, en yoğun ve en rafine edebî türdür, diyebiliriz. Şiir; tınısı güzel, belki biraz da melankolik çağrışımlar yapan sözcüklerin yan yana gelmesiyle oluşmaz. Hem biçim ve estetik hem de anlam bir ahenk oluşturuyorsa o metinlere ‘şiir' diyebiliriz. TDK, şiiri ‘zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan, hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan edebî anlatım biçimi' olarak tanımlar. Bu makalede, şiir kitabı çıkarmak, şiir kitabı bastırmak veya şiir yazmak isteyen şairlere/şair adaylarına yol gösterici olabileceğini düşündüğümüz bazı öneriler sıralayacağız.
İyi bir şair, iyi bir okurdur. İyi şiir yazmak için her gün şiir okumalı, şiir kitaplarıyla vakit geçirmelisiniz. Zevkine, anlatımına güvendiğiniz arkadaşlarınızla şiirleri tartışmalısınız. Şiirlerin anlam katmanlarını irdelemeli, gerekirse her sözcük üzerine günlerce kafa yormalısınız…
Çok şiir okumaktan kastımız, birkaç meşhur şairin şiirleri değildir. Başarılı veya başarısız, okuyacağınız her şiir size bir perspektif katacaktır. Çeşitli tarzlarda yazılmış, farklı şairler tarafından kaleme alınmış şiirlere toplu olarak antolojiler vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Tekrara düşmemek içinse konulara göre antolojileri tercih etmek doğru bir karar olur. Mesela ‘Ölüm Şiirleri Antolojisi', ‘Ayrılık Şiirleri Antolojisi' gibi…
Muhakkak ki okuduğunuz şairler arasında kendinizi yakın hissettikleriniz olacaktır. Onlara daha fazla vakit ayıracak, onların şiirlerini daha çok okuyacaksınız. Fakat bunun tehlikeleri vardır. Bazen çok okuduğunuz bir şair sizi etkisi altına alıp kendisine benzetebilir. Şairleri etkisine göre ikiye ayırabiliriz. Elbette ki bu ayrım kişisel değerlendirmeler içermektedir, şiir eleştirmenlerinin daha ayrıntılı tasnifleri olacaktır:
Birincisi, anaç şairlerdir: Bu tarz şairlerin şiirleri okundukça yeni şairler ve şiirler doğabilir. Bu yüzden doğurgandır, anaçtır. Ece Ayhan'ı bu sınıfta sayabiliriz.
İkincisi, katil şairlerdir: Bu tarz şairler, güçlü imgelemleri ile tesir ettikleri kişileri yavaş yavaş kendilerine benzetirler. Şekil, üslup ve söyleyiş olarak bir de bakmışsınız ki tamamen o şaire benzemişsiniz. Onun ekolünde bir öğrenci olarak kalmışsınız. Bu sınıfa Küçük İskender'i çok rahatlıkla koyabiliriz. Onun sıkı takipçileri küçük birer Küçük İskender olmaktadır. Ama kendi ekolünün kurucusu olduğu için de onu aşamamaktadırlar. Dolayısıyla bu tarz şairler, tabiri caizse ‘katil şairler'dir. Yeni şairleri öldürürler…
Denge. Şair için denge kurtarıcıdır. Etki altında kalmamak için kitaplara uzak kalmak doğru olmayacaktır. Bu olumsuz durumu aşmak için en başta söylediğimizi tekrar söyleyelim: Çok şiir okumak gerekir. Sadece şiir de değil; şiiri besleyen halk müziği, sanat müziği eserlerini de şiir gibi okumak gerekir.
Şiir diğer yazın türleri içerisinde en zoru, en sıkısı, en muhteşemidir. Şiir bir el bombasıdır. Bir el bombası birkaç ton kömürün enerjisini sıkıştırmıştır içinde. Ve bu enerjiyi birkaç saniyede dışarı çıkarır. Şiir de aynen böyledir, belki 600 sayfalık bir romanda söylenecek her şeyi bir dizede söyler. Bazen bir ömrün özetini bir dize ile anlatır, şiir.
Şiir, bu denli kuvvetli olmasına rağmen maalesef şiir kitapları çok popüler değildir. Sosyal medyada neredeyse her beş paylaşımdan biri bir şiir; hatta siyasilerin, vaizlerin, hatiplerin, herkesin ağzında dolaşıyor şairlerin dizeleri. Ama şiir kitapları raflarda kendisine en son rastlanan kitaplar. Hatta bir kitaplıkta şiir kitabı var ise, oraya zengin bir kitaplık diyebiliriz.
En yoğun, en rafine metinler doğası gereği şiirdir. Şiir ile anlatım düzyazı türüne göre çok daha zordur ve ustalık gerektirir. ‘Şiir yazmak istiyorum' veya ‘şiir kitabı yazdım, bastırmak istiyorum' diyorsanız zorlu ancak bir o kadar da keyifli bir yolu tercih ettiğinizi bilmelisiniz. Şiir, az sözle zengin anlatım mümkündür.
Şiir yazmak çok zahmetlidir, aynı şekilde şiirin anlam katmanlarına hakim olmak da meşakkatlidir. Bu nedenle kültür yayınlarının ana hedef kitlesi olan ve ‘genel okuyucu' olarak tabir edilen kitlenin içinde azınlıktadır şiir okurları.
Bir romanın veya öykünün geniş okur kitlelerine ulaşması mümkün olabilmekte iken şiir kitaplarının yolculuğu gül bahçesinden çok dikenli yollara benzetilebilir. Şiir, yapısı itibariyle daha zor anlaşıldığı için, zihinsel olarak okuru daha fazla yoracağı için ikincil tercih olabilmektedir.
Ancak yukarıda bahsedilen zorluklara rağmen şiir yazmak, şiir kitabı çıkarmak düşüncesini terk etmemelisiniz. Şiir yazabiliyorsanız, dahası iyi şiir yazabiliyorsanız bu çabalarınızı somut bir ürüne dönüştürmenizde fayda var.
Şiirler her ne kadar az okunuyor olsa da şiirden beslenen birçok damar da bulunmaktadır. Örneğin Türkiye'nin en popüler şarkıları, türküleri şiirlerden bestelenmiş ve milyonlarca insana ulaşmıştır. Yazdığınız bir şiirin, popüler bir sanatçı tarafından bestelenmesi ve şarkı sözü olması, size önemli fırsatlar sunabilir.
Burada bir hususa dikkat çekmekte fayda görüyoruz. ‘Şarkı sözü olsun' diye şiir yazılmaz. Şiir, gönlünüzden dökülen duyguların kâğıda yansımasıdır sadece. Faydacı yaklaşıp duygularınızdan taviz verdiğinizde, doğallık kaybolabilir ve şiire asıl değer katan unsurlardan uzaklaşmış olabilirsiniz.
Şiirlerinizin ‘demlenmesi' her zaman yararlı olacaktır. Yazdığınız şiir, duygularınızın akmaya başladığı ilk anda en doğru formda olmayabilir. Duygu durumunuz değiştiğinde şiirlerinizi tekrar kontrol edebilir, ekleme ve çıkarma yapabilirsiniz. Böylece şiiriniz daha iyi bir hâle gelecektir.
Şiir yazarak para kazanmak elbette mümkün. Şiirleriniz geniş kitlelere ulaştığında, şarkı sözü olduğunda telif geliri elde etmeniz olasıdır. Ancak doğrudan para kazanmak gayesiyle şiir yazıyorsanız, bu kesinlikle doğru olmayan bir girişimdir diyebiliriz. Şiir yazarken tek kaygınız ‘iyi şiir yazmak' olursa, bu şekilde adım adım başarıya ulaşmanız mümkün.
Şiir kitabınızda en azından 40 şiir bulunması faydalı olacaktır. Bazı şiirleriniz çok başarılı, bazıları ortalama, bazıları vasatın altında olabilir. Hiçbir şair tek bir şiiri ile değerlendirilmemelidir. Çünkü değerlendiren kişinin, grubun beğenileri, tecrübeleri, eğitimleri şiire dair görüşlerin farklılaşmasına sebep olacaktır. Bir kişi şiirinizi hiçbir şekilde beğenmezken farklı bir kişi çok başarılı bulabilir. Öznel değerlendirmelerin sizi demoralize etmesine izin vermemelisiniz. Aynı şekilde ayaklarınızı yerden kesecek, nesnel olmayan değerlendirmelere de şüphe ile yaklaşmalısınız.
Şiirle kalınız…
0% |