İnsanın İçindeki Mahkeme: Sessizlikten Doğan Cümleleriyle Bekir Çakmak Üye Girişi Sepetim 0

İnsanın İçindeki Mahkeme: Sessizlikten Doğan Cümleleriyle Bekir Çakmak

17.10.2025

Bir yazarın kaleminden, vicdanla yüzleşmenin, yeniden doğuşun ve insanın içsel yolculuğunun hikayesi.

İnsanın İçindeki Mahkeme: Sessizlikten Doğan Cümleleriyle Bekir Çakmak

 

1) Kendinizi ve yazarlık kariyerinizi kısaca tanıtır mısınız?

 

30 yaşındayım, İstanbul'da yaşıyorum. Bir lojistik firmada çalışıyorum, geceleri ise yazıyorum. Benim için yazmak bir hobi ya da plan değil; “yazmak anlamaktır, benimsemektir.” Hayatı, insanı ve kendimi aynı bütünün parçaları olarak görüyorum. İlk romanım Unutulmuş Benlik, ikinci eserim ise İçimdeki Yargıç. Ben bir yazar olarak, insanın iç sesini ve kendinden kaçışını anlamaya çalışan biriyim. Yazmak benim için bir meslek değil; varoluşun sessiz tarafını duyabilme biçimi. Her cümlede insanın karanlığıyla, vicdanıyla, pişmanlığıyla ve yeniden doğma isteğiyle yüzleşiyorum. Kalemim, iyilikle kötülük arasındaki o dar çizgide yürürken, en çok “insanı insana” anlatmayı hedefliyor. Yazdıklarımda umut kadar yıkım da vardır; çünkü ben her ikisinin de insana ait olduğunu bilirim. Yazarken aslında dünyayı değil, insanın içindeki dünyayı anlamaya çalışıyorum. Benim edebiyatım, dışa değil içe bakan bir aynadır.


 

2) Yazarlık yolculuğunuz nasıl başladı?

 

Bir gece, içimde taşıdıklarımı kâğıda dökme ihtiyacıyla başladı. Sayfa doldu, sonra defterler doldu. Anladım ki yazmak, benim için “kendime ayna tutmanın” yolu. Zamanla bu eylem, bir rahatlama değil, bir tamamlanma hâline dönüştü.


 

3) İlham kaynaklarınız genellikle neler olur?

 

İlhamımı “iyi” olandan çok mücadeleden alıyorum: geçim derdi, yorgunluk, yalnızlık, suskunluk… En çok da emekçilerin duyguları beni besliyor. Çünkü o hikâyeler, aslında hepimizin hikâyesi. Romanlarımda sık sık “insanın susturduğu iç sesi” ve bunun bedelini anlatıyorum; İçimdeki Yargıç’ın girişindeki şu damar buna çok yakındır: “Her insanın bir sınavı vardır… Bu şehirde insana en çok yük olan şey susturduğu iç sesidir.”


 

4) Yazma motivasyonunuz nedir; sizin için bir meslek mi, tutku mu yoksa ihtiyaç mı?

 

İhtiyaç. Nefes almak gibi. Yazma eyleminin kendisi beni hayatta tutuyor; metin okurla buluştuğundaysa anlamı katlanıyor. Kısacası: kalemle nefes almak, okurla var olmak.


 

5) Yazdığınız kitabın konusu nedir, kısaca bahseder misiniz?

 

Unutulmuş Benlik: Kendiyle yüzleşen, “yeniden doğmayı” seçen bir ruhun içsel yolculuğu. Arka kapak hattı şunu söyler: “Kendinden kaçan bir adam… Bir adada yeniden doğan bir ruh… Ve kalbin karanlığından geçen bir yolculuk.” Roman, Aşina Peya’nın sessizliğin içinde benliğini hatırlayışını izler; bu bir kabul ve dönüşüm hikâyesidir. 

İçimdeki Yargıç: Arjen Onur’un “dışarıdan başarılı” görünürken içeride vicdanıyla kurduğu mahkemenin romanı. Hikâye, seyirci kalmanın ve kötülüğe alışmanın insanda nasıl bir çürüme yarattığını, asıl mahkemenin insanın içinde kurulduğunu gösterir: “Hayatta asıl mahkeme, başkalarının değil insanın kendi vicdanının kurduğu mahkemedir.”  


 

6) Hitap etmek istediğiniz kitle kimlerdir? Hangi yaş grubu ya da profile yazıyorsunuz?

 

Benim için okur bir hedef kitle değil, ruhu arayışta olan bir insandır. Ben; kalabalıkların içinde sessiz kalanlara, sustukça içinde büyüyenlere yazıyorum. Yorgun, ama hâlâ umut taşıyan insanlara…  kendi iç sesini duymak isteyen herkes satırlarımda kendini bulabilir. Hayat yükünü taşırken iç huzur arayan, erdem ve sevgiye tutunan okurlara sesleniyorum. Özellikle emek veren, suskun ama derin okurlara…


 

7) Yakın zamanda yeni bir projeniz ya da kitabınız var mı?

 

Evet. “Benim çıkan her eserimden sonra bir diğeri hazırdır.” Yeni romanda insanın içindeki iyi kötü çizgisini sorguluyorum. Her karakter kendi haklılığını savunuyor; doğruyla yanlış arasındaki hükmü okur verecek. .


 

8) Okuyucular kitabınızdan ne almalı? Onlara nasıl bir his bırakmasını istersiniz?

 

Sarsıntı ama diriliş getiren bir sarsıntı. Okurun kendiyle yüzleşmesini, sonra “iç huzura” doğru yürüyüşünü istiyorum. Son sayfada, yüklerin azalması ve yeniden doğma cesareti kalsın. Unutulmuş Benlik bu umudu açıkça taşır; “Kırıldığın yerlerden sızan ışık” vurgusu romanda doğrudan kurulur.


 

9) Farklı türlerde kitap yazmayı düşünür müsünüz?

 

Aynı yoldan gideceğim; çünkü özüm bu. Ama okur bir gün benden farklı bir tür isterse, özü koruyarak denerim. Tür değişse de merkez değişmez: insan ve vicdan.

Yeni Nesil Şairlerden Cemal Berkay Kavraz: Tutkuyla Yazmak

İnsan bazen gecelerin sessizliğini duyar. Bazen de sessizliği sesi kaleminden akar. İlhamla gelen bir şairlik öyküsü...

24.10.2025
Tamamını Oku
Yeni Nesil Şairlerden Cemal Berkay Kavraz: Tutkuyla Yazmak

Küçük Bir Mahalleden Büyük Hikayelere: Sinan Kaptan

Bazen bir ömür birkaç güne sığar; Yedinci Gün, tutkuyla, sabırla ve inançla doğan bir yazarlığın hikayesi.

20.10.2025
Tamamını Oku
Küçük Bir Mahalleden Büyük Hikayelere: Sinan Kaptan

Parasız Yatılıdan Roman Kahramanına: Barış Bulut Röportajı

“Ranza” romanının yazarıyla yazarlık yolculuğu, ilham kaynakları, yeni projeleri ve yazma motivasyonu üzerine samimi bir söyleşi. 80’ler kuşağından gençlere uzanan bir edebiyat hikâyesi.

29.07.2025
Tamamını Oku
Parasız Yatılıdan Roman Kahramanına: Barış Bulut Röportajı

Behzad Khalvati: Yazarlık Serüveni ve “Ezeli Aşk” Kitabı

İran asıllı Kanadalı yazar Behzad Khalvati, yazarlık serüvenini, ilham kaynaklarını ve çok dilli yayımlanan “Ezeli Aşk” kitabını anlattı. İçsel dönüşüm, rüyalar ve manevi yolculuk üzerine samimi bir sohbet.

28.07.2025
Tamamını Oku
Behzad Khalvati: Yazarlık Serüveni ve “Ezeli Aşk” Kitabı
sayfa load
0%