|
Üye Girişi | Sepetim 0 |
Bir kitap yazdınız ve kitabınızın çalınma korkusu yaşıyorsunuz. Bu çok doğal, çünkü yüzlerce saat zahmetle hazırladığınız eserinizin üzerine "birinin konmasından" endişe ediyorsunuz.
Tilki Yayınevi olarak, birçok kez yazdıklarını değerlendirmemiz için bize göndermek isteyenlerden duyduğumuz bir soru var. "Peki, eserimi size gönderdiğimde eserimin çalınmayacağını nereden bilebilirim?" Biz ne kadar dürüst ve ilkeli olduğumuzu anlatarak, yaptığımız işleri göstererek sizleri ikna edeceğiz:) Bu elbette bir şakaydı. Birçok yayınevi gibi biz de hakkımızda çıkacak olumsuz söylentiler için elbette daima dürüst ve güvenilir olmayı prensip edindik. Ama buradaki sorun yayınevinin prensipleri değil, sizin endişenizin gerçekçi şekilde giderilmesidir.
Kitap çıkarmak için yayınevine gönderdiğiniz eserlerinizin çalınmaması izlemeniz gereken birçok yöntem vardır. Sırasıyla İnceleyelim:
1. Noter İle eserinizi tasdikletmek:
Bu yöntem oldukça maliyetli bir yöntemdir. Her sayfanın çıktısını alarak notere gitmeli, ya noterde bunların tek tek yazılması veya noterdeki veritabanına her sayfanın aktarılması gerekmektedir. Her sayfa için ayrı ücretlendirileceğiniz için 80 sayfalık bir kitabın noterde tasdiklenmesi binlerce lirayı bulacaktır. Bilgisayar çağından önce olsaydı kesinlikle tavsiye ederdik ama diğer yöntemlerle arasında hiçbir fark olmamasına rağmen hem zahmetli hem de maliyetli olması sebebiyle bu yöntemi şu an için tavsiye etmiyoruz.
2. Eserinizi taahhütlü olarak kendinize posta aracılığıyla göndermeniz:
Eserinizin her sayfasının çıktısını alın. Büyükçe bir zarfa koyun ve size en yakın postaneye gidin. Buradan kendi adresinizi yazarak eserinizi kendinize taahhütlü olarak gönderin. Taahhütlü olarak gelen zarfta tarih bandrol ve mührü olacaktır. Bu zarfı hiçbir zaman açmayın. Ne zamanki eseriniz çalındı bunu mahkemeye kanıt olarak sunabilir ve mahkeme heyeti önünde zarfın açılması ile eserin size ait olduğunu ispat edebilirsiniz.
3. Blogger gibi uluslararası kamuoyu tarafından güvenilirliğinden şüphe duyulmayan blogları kullanmak:
Bu tarz bilinen bir blogger sitesinde blog açın. Eserinizi buraya tarih ve zaman kayıtları ile ekleyin. Bu bloggerda düzenleme ve değişikliklerin kayıt altına alındığından emin olduktan sonra eseriniz artık kayıt altına alınmıştır. Eseriniz çalındığında aynı şekilde bu blogger kayıtlarını tarih ve saat dilimiyle mahkeme heyetine sunabilirsiniz. Buradaki en önemli ayrıntı eserinizi kaydettikten sonra üzerinde hiçbir değişiklik veya düzenleme yapmamaktır. Düzenleme yapılan içeriklerin neler olabileceği bilinemeyeceğinden, "ben imla hatasını düzeltmiştim" bile deseniz ispat etmeniz zorlaşabilir.
4. Youtube kanalına eserinizi eklemeniz:
İster eserinizi seslendirerek okuyun, isterseniz eserinizin görüntülerini çekerek youtube kanalına yükleyin. Youtube kanalındaki tarih ve saat dilimine müdahale edemeyeceğiniz için eserinizin çalınması durumunda tarih ve saat dilimini göstererek eserin size ait olduğunu ispat edebilirsiniz. Burada da bir önceki gibi yüklemeyi yaptıktan sonra içerik üzerinde asla değişiklik yapmamalısınız. Bunu daha garanti altına almak için videonuz içerisinde gündeme ait birkaç öğeyi (tarih gösteren bir tv canlı programı, hava durumu) paylaşabilirsiniz.
Kitap tescili ve eserinizin çalınmaması için sıraladığımız bu yöntemlerin dışında elbette daha birçok yöntem düşünülebilinir. Buradaki esas konu, eserinizi biri çaldığında ve ortaya çıkardığında sizin bu eserin daha önce sahibi olduğunuzu gösterebilecek tarih kanıtıdır. Eğer siz bunu ispatlayabilirseniz karşınızda eserin kendisinin olduğunu iddia eden kişinin argümanı çökecektir.
| 0% |