1976 yılında Hatay`ın İskenderun ilçesinde dünyaya gözlerimi açtım.
Gültepe, çocukluğumun geçtiği tepe. Gerçekten güllerin ve gülümsemelerin olduğu bir mahalleydi. Bir yanımızda heybetli Amanos Dağı, bir yanımızda engin Akdeniz.
Aşkın tarifi her coğrafyada aynı olabilir fakat tadı ayrıdır. O yüzden derim hep, aşk İskenderun`da yaşanır...
1990`da ilk mısralarımı yazdım:
Dağlar taş gibi ufalansa,
Okyanuslar göl olsa,
Ovalar çakılla dolsa,
Sevdiğimi düşününce
Hiç gelir bunlar bana...
İlk şiirimde aşkım için dünyayı feda etmişim. Çocukluk işte. Oysaki bir ormanda bir ağacın bir dalındaki bir yaprak o kadar değerli ki...
Şubat 2021`de son dörtlüğünü yazdım:
Odasında var bir halı,
Halının yanmış kenarı;
Desen desen her bir yanı,
Her deseni bir manalı.
İlk, orta ve lise öğrenimimi İskenderun`da tamamladım.
*Gültepe İlkokulu
*Beş Temmuz Ortaokulu
*İskenderun Lisesi
Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Bölümünden 2001 yılında mezun olarak aslen memleketim olan Gaziantep`e atandım.
Çok sevdiğim öğretmenlik görevime Şehit Mehmet Karadal Ortaokulunda devam etmekteyim. Evli ve üç çocuk babasıyım.
Şiir yazmak benim için sadece zevkti. İleride kitap çıkarırım, diye bir düşüncem yoktu. Bu yüzden kitabımla ilgili tek iddiam samimiyetimdir.
Gül de şiir gülüşün de,
Bir serçeyi sevişin de
Ezelden ebede
Bir şiirdir kâinat,
Şiir varsa ben de varım;
Şiir ruhtur
Cansız bedene,
Şiir mısra mısradır
Anlam arayan kelimelere.
Aşk şiirle yoğrulmuştur,
Şiirse aşkla...
Şiir yoksa ben de yokum,
Menzilini bilmez bir okum.
Şiirlerim benim için birer güldü;
Kimi kısa kimi uzun,
Kimi iyi kimi kötü,
Kimi beyaz kimi kara
Ayrım yapmadan sabırla büyüttüm şiirlerimi. Sevdim, suladım, budadım, aşıladım, toprağını değiştirdim...
Gün gelecek de bu güllerin gelin olacakları aklıma hiç gelmemişti. Artık gelin oluyorlar. Bir anlamda benimdiler, bizim oldular.
Gayrı yeni fidanlar dikme zamanı...