Küçük yaşta başlamıştı Beyzan'ın yolculuğu. Kaleme alınamayacak kadar zor ve karışık. Gerçekligi beyaz, kelimelerle aksedemeyecek kadar siyaha ve yalana dolanmis zehirli bir sarmaşık gibi
Takii beyaza giden yolda maviyi, Mavi'sini görene kadar. Matruşka bebekleri açarak, elekten geçirmeye çalıştığı hayatında; Çıkarttı heybesinden dinamiti patlattı ve tozu dumana kattı ne varsa/ne yoksa. Geri çekildi ve Çınar Ağacına yaslandı, elinden tuttu sanki o ağaç ve kaldırdı ayağa.
Mavi'si sevdiği Beyza'sının, gerçeği çıkarmasını istediği için olmuştu olan. Ve "Her olan da bir hayr vardır" dedi Beyza.
Kimseye anlatılamayan bir yaraydı, Ve muhakkak birileri yaşıyor bunu gizliden gizliye dedim. Destur aldım. Öyle ya usulsüz vusül olmaz. Yazdım Beyza'mı olduğu gibi harf harf.
Duam birilerinin yüreğine şifaa olabilmek. Anlatilamayanlar dert olmasin artık kimsenin yüreğine.
Kendinizde bulduğunuz her sızıya merhem olması niyetiyle...
1985 Mersin doğumluyum. Üniversite de dahil olmak üzere öğrenimimi Mersinde tamamladım. Şu anda Mersin Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Muhasebe ve vergi uygulamaları 2. Sınıf öğrencisiyim. Ve bu cümleyi 35 yaşımda umutla zikrediyorum.
Üniversiteye başladığım yıllarda gençliğin de vermiş olduğu savrulma neticesinde yarıda bırakmış, yıllar sonra yarım kalan hikayeyi tamamlamak gerek dedim ve 16 yıl aradan sonra geri döndüm. Genç ve dinamik arkadaş ortamında, hayata daha pozitif ve verimli bakabildigimi fark ettim. Aldığım Yaşam Koçluğu Eğitiminin de olmasıyla dilimin döndüğü şekilde yardımcı olmak, sık kullandığım şifaa olmak bambaşka hissettiriyor elbette.
Kitap yazmak hayalimdi. Ama gerçek yaşanmış bir hikayeyi ele almayı hiç düşünmemiştim. Yaklaşık 2 yılımı alan bu kitapta, okuyanların kimseyle paylaşılamayan yürek yaralarını bulacaklarına, bir nebze olsun kendilerine iyi gelecek satırlara denk geleceklerine inanıyorum.