En derin mevzuum kadınlar...
Doğduğum gün tanıştım kadınlarla. Beni insan görünümünde şekillendiren annemle de o zaman tanıştım. Çıkmak istemedim evimden, zorla çekip aldılar. İlk düşmanımı, o zaman edindim. Büyüdüm. Büyüdükçe, kadınlar girdi hayatıma. Hayat veren, ıstırap çektiren, nefes kesen, sevdikçe büyüyen, nefret ettikçe küçülen kadınlar...
Hayatımın her anında eksik olmayan kadınlarımı sevdim ben. Belki içten, belki de perde arkasından sevdim onları. Ama hiç birine belli etmedim. Onların haklarını ödeyemem. Terk ettiğim hiçbir kadınımı unutmadım. Yalnızca hayatımdan çıkardım. Onlar beni çok sevdi, ben karşılık veremedim.
İçimde yıllanmış bir sevgi var. Zehirleyecek kadar güçlü. Yıllardır biriktirdiğim, paylaşmaya korktuğum bir sevgi topağı. O yüzden sana geldim. Seni buldum. Ve sana gelmek için; geride kalanların hepsini öldürdüm içimde. Bir şey var... Bir şey... Bir... Ruhum yamalı, kaderimin birkaç sayfası kopuk. Seni de öldürmeliyim. Bu sefer zor olacak biliyorum. Ama başaracağım. Son nefesimde; yanımda kimseyi istemiyorum. Sen; son perdesin hayatımda. Kapatıp gideceğim. Son hayat öpücüğüm.
Diğer kadınlarıma anlat; sonunu görmeye ne sabrınız, ne de sevginiz yetti de. Ben başardım! Tüm kapıların kilitlerini açtım dersin onlara. Şifreyi çözdüm...
Kendimle kavgamda, kadın zayiatım çok oldu. Hepsinde bir anı, bir iz bıraktım. Hatırlanmak istemiyorum ben. İz bırakmayı sevmem. Günlerce, gecelerce meleklerden yardım diledim, hepsini temizleyin diye; oralı olmadılar. Kayıt dışı yaşadığımı; o an anladım.
Evrenin boşluğunda yaşayan, gezegensiz canlıyım ben. Dünya; cezamı çektiğim bir zindandan ibaret. Sizin cennetinizde ben cehennemi yaşıyorum. Bu gezegene ait olmadığımı biliyorum. Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Dünya'ya dışarıdan bakarsan; gerçeği göreceksin. (ben, kendim ve ruhum)
Kapak tasarım için; Nur Türkmen'e (artglass) minnettarım...