Bale eğitmeni Gonca Otluoğlu, çocuklara sanatı sevdirmek için kaleme aldığı ve altı dile çevrilen kitabıyla ilham verici bir yolculuğa davet ediyor.

1. Kendinizi ve yazarlık kariyerinizi kısaca tanıtır mısınız?
Ben eğitimci, sanat sevdalısı bir yazarım. Aynı zamanda bale eğitmeni ve bale sınavlarında jüri üyesiyim. Koçluk, sanat terapisi, drama ve bale eğitimleriyle şekillenen bir yolculuğum var. Şu anda bir meslek lisesinde müdür yardımcısı olarak görev yapıyorum. Bugüne kadar tiyatro metinlerinden belgesel yazımına, müzikallerden sahne gösterilerine kadar pek çok sanat üretiminde yer aldım. Yazdığım kitap, çocuklara baleyi ve sanatı sevdirme amacı taşıyor. İlham verici ve eğitici bir içeriğe sahip olan bu eser, küçük yaşlarda sanatla tanışmanın önemine vurgu yapıyor.
2. Yazarlık yolculuğunuz nasıl başladı?
Uzun yıllardır yazıyor, üretiyor, paylaşıyorum. Oyunlar, projeler ve sosyal medya üzerinden içerikler üretsem de bu kitap 2022’den beri zihnimdeydi. Bir bayram günü artık ertelemeden yazmaya başladım. Kitapta yer alan görselleri bile kendim, yapay zekâ yardımıyla oluşturdum. Her aşamasına birebir emek verdim.
3. İlham kaynaklarınız genellikle neler olur?
Sanatın içinden gelen biriyim. Kendimi dansla, konuşarak ve yazarak ifade ediyorum. Eğitim aldıkça ve farklı alanlara temas ettikçe hayatı daha derinlikli anlamlandırabiliyorum. Sanat tarihi, felsefe, sosyoloji, psikoloji gibi alanlar bana çok yönlü ilham veriyor.
Aynı zamanda çocuklar ve gençlerle çalışmak, onların sanata ve kitaba duyduğu heyecan da beni besleyen çok güçlü bir kaynak. Bale eğitimi disiplini öğretirken aynı zamanda bireyin kendini yönetmesini de sağlıyor. Tüm bu süreçler bana yazacak sonsuz şey sunuyor.
4. Yazma motivasyonunuz nedir? Sizin için bir meslek mi, tutku mu, yoksa ihtiyaç mı?
Yazmak, yaşama bakış açımı ve duygularımı anlatabildiğim bir ifade alanı. Dans, konuşma ve yazı üçü de aynı damardan geliyor benim için. Bu yüzden yazmak hem bir tutku hem de ihtiyaç. Aynı zamanda geleceğe vizyon sunmanın ve başkalarıyla bağ kurmanın da bir yolu.
5. Yazdığınız kitabın konusu nedir, kısaca bahseder misiniz?
Kitabım ilkokul ve ortaokul öğrencilerine baleyi ve sanatı sevdirmeyi amaçlıyor. Uygulamalı bale eğitimine teorik temelleri de dahil ederek; bale ve dans tarihi, dekor-kostüm bilgisi, önemli bale sanatçıları, ünlü eserler gibi içerikler sunuyorum.
Kitabın sesli okuma versiyonu (kendim seslendirdim), örnek eğitim videoları ve çocukların katkıda bulunabileceği interaktif bir web bağlantısı da mevcut. Böylece çocuklar yalnızca okuyarak değil, deneyimleyerek de öğreniyor.
6. Hitap etmek istediğiniz kitle kimlerdir?
Öncelikli hedefim ilkokul ve ortaokul düzeyindeki çocuklar. Ama aynı zamanda bale eğitimi alan öğrenciler, bu alanda çabalayan aileler ve sanata ilgi duyan herkes bu kitaptan faydalanabilir.
Sanatı bir meslek olarak sürdüremeyen ama tutkusu olan gençlere farklı alanlar üzerinden üretim yapılabileceğini göstermek istiyorum. Sahne sanatlarında sadece performans değil; dekor, kostüm, ışık, reji, yazarlık gibi pek çok alan bulunuyor. Sanatı seven herkes bu alanlardan birine tutunarak hayata başka bir pencereden bakabilir.
7. Yakın zamanda yeni bir projeniz ya da kitabınız var mı?
Evet, şu anda mevcut kitabım İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, İtalyanca ve Arapça olmak üzere altı farklı dile çevriliyor. Bu sayede hem yerelde hem de evrensel düzeyde kültürel bir etki yaratmayı hedefliyorum. Bu süreç beni çok heyecanlandırıyor.
8. Okuyucular kitabınızdan ne almalı? Onlara nasıl bir his bırakmak istediniz?
Sanata karşı sevgi ve merak uyandırmak istedim. Özellikle çocukların kendi iç potansiyelini keşfetmesine yardımcı olmak, onları üretmeye ve paylaşmaya teşvik etmek en büyük hedefim. İlham vermek, sadece bir defalık değil sürekli devam eden bir bağ kurmak anlamına geliyor. Kitabım da bunu başlatan bir adım olsun istedim.
9. Farklı türlerde kitap yazmayı düşünüyor musunuz?
Evet. İkinci kitabımın ana fikri hazır: Seyyah bir anne ile balerin kızının Türk Halk Dansları ve dünya danslarıyla tanıştıkları bir hikâye olacak. Yerel kültürleri yaşatmayı ve halk oyunlarından ilham almayı hedefliyorum. Bu yeni yolculuk beni çok heyecanlandırıyor ve okuyucularımla bu heyecanı paylaşmak istiyorum.
İnsan bazen gecelerin sessizliğini duyar. Bazen de sessizliği sesi kaleminden akar. İlhamla gelen bir şairlik öyküsü...
Bazen bir ömür birkaç güne sığar; Yedinci Gün, tutkuyla, sabırla ve inançla doğan bir yazarlığın hikayesi.
Bir yazarın kaleminden, vicdanla yüzleşmenin, yeniden doğuşun ve insanın içsel yolculuğunun hikayesi.
“Ranza” romanının yazarıyla yazarlık yolculuğu, ilham kaynakları, yeni projeleri ve yazma motivasyonu üzerine samimi bir söyleşi. 80’ler kuşağından gençlere uzanan bir edebiyat hikâyesi.

| 0% |