Hayatın kıyısında biriken duyguları yazıya dönüştüren Emrullah Çelik’le derin bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz?

1.Kendinizi ve yazarlık kariyerinizi kısaca tanıtır mısınız?
Benim adım Emrullah Çelik. Kendimi bir “arayışçı” olarak tanımlıyorum. Yazarlık serüvenim uzun soluklu ve profesyonel bir çizgide başlamadı; ancak hayatın içinde yazmak, anlatmak her zaman vardı. Kamuda görev yapmaya devam ediyorum; şantiyelerde sorumluluk üstlendim, farklı hayatlara tanıklık ettim. Mesleki rotam bambaşka yönlere uzansa da iç dünyam hep kelimelere döner, kelimeler de en sonunda beni bulur ya da böyle bir şekilde düzeltilebilir diye düşünüyorum.
2. Yazarlık yolculuğunuz nasıl başladı?
Ortaokuldayken Türkçe öğretmenimiz bize şiir yazma ödevi vermişti. O ödevle başlayan bir yazma alışkanlığım oldu. Sonra sosyal platformlarda yazmaya devam ettim. Nazım Hikmet’le tanıştığımda ise “Bundan daha iyisini yazamam herhalde,” diye düşündüğüm zamanlar da oldu. Ama yazmak içten gelen bir şey; bırakmadım.
3. İlham kaynaklarınız genellikle neler olur?
Belirli bir ilham kaynağım yok açıkçası. Bazen bir toplantıda bir insanın yüz ifadesi, bazen bir cümle ya da günlük hayatta karşılaştığım bir şey birden içimde bir kıvılcım yakabiliyor. Kendi yaşantım da çoğu zaman ilham kaynağım oluyor.
4. Yazma motivasyonunuz nedir? Sizin için bir meslek mi, tutku mu yoksa ihtiyaç mı?
Yazmak benim için içten gelen bir ihtiyaç. Özellikle yalnız kaldığımda bir an geliyor ve o an yazmak istiyorum. Düşünmeden, plan yapmadan… Geliyor ve yazıyorum.
5. Yazdığınız kitabın konusu nedir? Kısaca bahseder misiniz?
Kitabım insanın kendini tanımasıyla ilgili. Kendi yaşantım üzerinden kaleme aldım. Metaforların güçlü olduğunu düşünüyorum çünkü insanın buhran anlarını aşmasında bu metaforların büyük katkısı olabilir. Kitap, içsel bir yolculuk gibi.
6. Hitap etmek istediğiniz kitle kimlerdir? Hangi yaş grubu ya da profile yazıyorsunuz?
Aslında belli bir yaş grubunu hedeflemiyorum. Çünkü insanların buhranları hep var, yaşı yok. Ama kendi tecrübemden yola çıkarsam; 20’li yaşlardan sonraki o olgunluğa erişme sürecinde olan insanların kitapta kendilerinden çok şey bulabileceklerini düşünüyorum.
7. Yakın zamanda yeni bir projeniz ya da kitabınız var mı?
Evet, şu an iki ayrı projem var. Bunlardan biri bir roman. Şu anda taslak halinde. Diğeri ise yine kendi yaşantımdan yola çıkarak yazdığım, mizahi bir üslupla ele aldığım bir kitap. O da neredeyse tamamlandı, son dokunuşlarını yapıyorum diyebilirim.
8. Okuyucular kitabınızdan ne almalı? Onlara nasıl bir his bırakmasını istediniz?
Kitabımı okuyanların kendi iç dünyalarıyla baş başa kalmalarını istiyorum. Kendi yolculuklarına çıkmalarını… İçlerinde bir yerlerde kendilerini sevmeye başlamalarını ve o sevgiyle yollarını bulmalarını umut ediyorum.
İnsan bazen gecelerin sessizliğini duyar. Bazen de sessizliği sesi kaleminden akar. İlhamla gelen bir şairlik öyküsü...
Bazen bir ömür birkaç güne sığar; Yedinci Gün, tutkuyla, sabırla ve inançla doğan bir yazarlığın hikayesi.
Bir yazarın kaleminden, vicdanla yüzleşmenin, yeniden doğuşun ve insanın içsel yolculuğunun hikayesi.
“Ranza” romanının yazarıyla yazarlık yolculuğu, ilham kaynakları, yeni projeleri ve yazma motivasyonu üzerine samimi bir söyleşi. 80’ler kuşağından gençlere uzanan bir edebiyat hikâyesi.

| 0% |