.
Denizin Çağrısına Kulak Veren Adam
Tekirdağ Çerkezköy’de doğan ve 43 yıllık yaşamında denizin, doğanın ve balığın büyüsüne kapılan sıradan ama tutkularıyla farklılaşan bir insan…
Çok küçük yaşlarda ebediyete intikal eden abisi Turgut Çakır sayesinde balık avına duyduğu ilgi, zamanla onun için vazgeçilmez bir tutkuya dönüştü. İlk başlarda tatlı su balıklarıyla başlayan bu merak, yıllar içinde onu denizin derinliklerine ve sonsuz maviliğin sırlarına doğru çekti.
Deniz, onun için sadece suyun tuzlu kokusunu içine çekmek ya da dalgaların sahile vurmasını izlemekten ibaret değil. O, denizin her zerresini hissetmeyi, onun bir parçası olmayı seviyor. Su altı dünyasına olan ilgisi, onu zıpkınla avcılık yapmaya ve amatör serbest dalışa yöneltti. Denizle her buluşmasında, suyun altındaki yaşamı gözlemleyerek doğanın muhteşem düzenine bir kez daha hayran kalıyor.
Özellikle levrek… Onun için sadece bir balık değil, bir efsane, bir tutku… Suyun içinde zarif ama güçlü hareketleriyle ona ilham veren bu canlı, onun denizle kurduğu derin bağın bir sembolü gibi. Levrek avı, yalnızca bir uğraş değil; bir deneyim, bir meydan okuma ve suyun altında geçen büyüleyici anların bir parçası.
Günlük hayatında özel bir şirkette çalışan, yoğun temposuna rağmen fırsat buldukça kendini denizin kollarına bırakan biri. Sadece suyun içinde değil, satırların arasında da kaybolmayı seviyor. Vakit buldukça her konuda yazılar okuyarak, araştırmalar yaparak ve öğrendiklerini kelimelere dökerek zihnini besliyor. Yazmak, onun için sadece bir hobi değil; keşfettiği dünyayı ve tutkularını paylaşmanın en güzel yollarından biri.
Kendini sıradan biri olarak tanımlasa da, içinde taşıdığı keşfetme arzusu, doğaya ve denize duyduğu derin sevgiyle onu özel kılan bir ruhu var. Deniz, doğa ve balıklarla geçen her an, onun için bir yaşam biçimi… Ve bu yaşam biçimi, onun ruhunu besleyen en büyük hazinesi…
Hilmi Çakır
0% |