Okul çantalarının bir köşeye atıldığı, saatlerce top peşinde koştuğumuz, hayallerimizi yaratıcılıkla süslediğimiz, sohbetlerin saatlerce sürdüğü o uzun yazlar… Bir somun ekmeğin arasına sürülen yağın üstüne serpilen bir parça şekerin verdiği o eşsiz mutluluk… Yoksulluğun bir eksiklik değil, paylaşmanın en büyük zenginlik olduğu zamanlar… Arkadaşlığın en sahici, en içten, en has hâliyle yaşandığı, yüreklerimize kazınan yıllar… Ebeveynlerimizden destek almadan bir şeyler üretmenin, başarmanın gururu… Küçücük bedenlerimizde filizlenen dayanışma ruhu, birlikte mücadele etmenin o tarifsiz hazzı…

Eğer Y ve Z kuşağındansanız ve anne-babalarınızın nasıl bir çocukluk geçirdiğini merak ediyorsanız bu kitap sizi geçmişin o samimi, sıcacık yaz günlerine götürecek. Küçük şeylerle mutlu olunan, en kıymetli anların saklı olduğu o güzel günleri yaşamaya hazır mısınız?