Geçmişin yaranı deşmek için sürekli fırsat kollar. Anılar hayat yolundaki her sapakta yüreğine hücum eder. Kaçacak, sığınacak bir yer arasın ancak nafile. Yaşadıklarını hatırlamamaya gayret edersin. Hatta o an vakit kazanmak için boğazını yoklarsın. Dilinden, damağından medet umarsın. Çaresiz bırakırlar seni. Altı üstü bir yutkunma oysaki. Bir geçse boğazından, ah bir geçse. Sanki o saniye her şey silinecek hafızandan. Fakat o kadar kolay değil aziz insan, öyle basit değil o mevzu. Üzerinden onca yıl geçmiş. Taş misali serttir artık anılar. Bir gün karşıma çıkarsan gözlerin yaşlı, Sakın elini verme tutamam sevdiğim. Sanma bıraktığın gibiyim ağır başlı, Ben öfkemi içime atamam sevdiğim. Benim yanıma kâr kaldı umduğum vuslat, Tut yakasından aşkı bir kenara fırlat, Taş gibi olmuş anıları biraz ıslat, Hepsini bir lokmada yutamam sevdiğim.