-Gel-
Islak kaldırımların arsız adımlarla ezilen sinesi ve gecenin ıssızlığında hoyratça savrulan yaprağın bükülmeyen dalı ol da gel.
Çocuk gülüşlerinde gözyaşı biriktiren, çırpındıkça öfkenin tam ortasına düşen, kader çizgisi silik küçük ellerin anne sıcağı, huzur kucağı ol da gel.
Bir selam için, bir merhaba için, bir kuru ekmeği paylaşmak için, kalem tutmak, umut yazmak ve onu büyütmek için, sahip olunan ellerin soğuk çelik üzerinde tetikte bekleyen can alışlarına dur demek için, can vermek, cana sevgi ekmek için gel.
Biliyorduk
Hep bekledik
Geleceğe, sevgi yüklü gamzelerle "Gel" dedik