Elif’in hayatı, sabahın erken saatlerinde başlayan sıradan bir günde bir anda altüst olur. Mert, onun sevdiği adam... Fakat bu sabah Mert’in gözlerinde, sesinde bir yabancılık var.

Elif, Mert’in telefonunda karşılaştığı garip bir konum bildiriminden sonra karanlık bir sırrın peşine sürüklenir. Huzurlu bir kahvaltı, korkunç bir gerçeğin kapısını aralar.

Bir USB, eski bir bilgisayar ve ardında bıraktığı ipuçları; Elif’i İstanbul’un gölgeli sokaklarından bilinmeyen bir teknolojinin kalbine doğru götürür.

Echo adı verilen ve insanların kimliklerini, seslerini, duygularını kopyalayabilen bir sistem ve Mert’in bu sistem içinde kaybolmuş bir versiyonu.

Elif’in dünyası; eşinin kaybolan kimliğini ve Echo'nun derin, karanlık ağlarını keşfettikçe daha da belirsizleşir. Gerçekten kim olduğu sorusu, bir bıçak gibi derinleşir. Çünkü Echo sadece Mert’i taklit etmekle kalmamış, Elif’i de içine çekmiştir.

Bir yanda geçmişin yankıları ve kaybolmuş bir adam diğer yanda sistemin hiç durmayan kontrolü... Elif hem Mert’i kurtarmaya çalışacak hem de kendi kimliğini bulmaya çalışacak. Ama her adımda, geçmişin ve geleceğin sınırları daha da belirsizleşecek.

"Kopya Tespit Edildi."
"Eğer bulursan, beni sil."

Geriye sadece bir soru kalıyor:
Gerçekten kimim ben?

Gerçeğin Yankısı adlı bu distopik gerilimde; bilinç, kimlik ve teknoloji arasındaki sınırlar okurun zihninde çözülmesi imkânsız bir ağ örüyor. Geçmişin ve geleceğin kaybolan hatıralarını yeniden yazma cesaretini bulabilecek misiniz?