"Sevdalım... Sana seslendiğimde içimde körüklenen o heyecan, kalbinde oluşan ufak tebessümlerle beslenirken, ok misali bakışlarında kalbimi delip geçmekle meşguldü... Bir gözlerin var ki hiç sorma, bakar bana inci inci. Gülüşün desem; neşeli bir dünya, yakar hasreti içli içli... Bilhassa gül kokun bir tanem; hayalin gibi tüter gözümde, döndürür başımı bir hayli sarhoş eder düşümde... Kumral saçlarındaki aşk tufanının, gönül kıyılarıma vurduğu neşe dalgaları ferahlatır bendimi, benliğimi derin bir deniz bir hülya gibi... Dokunmaya kıyamadığım çilek yanaklım, çilek dudaklım. Sen üzülmeyesin diye vazgeçtim dünden, vazgeçtim ölümden... Seni kim ihya eder benden başka söyle, ey ruhuma işlediğim yakutum, safirim ve zümrütüm... İsmin dilimde iki hece olmuşken, baharın dört bağına eser bu bendeki sevda yelleri, bir zarif bir kibar çiçeğim... Rüyalı gecelerin sakladığı yedi cennete bedel bir sesin var; duyduğumda duyulmamış duyularımı duygulandıran... Hasretin yaşatırken beni, aman ak tenlim aman, ağlama sen sakın... Armağan dalına bağlanmış allı kurdelam, ilk ve son sevdalım..."
1997 İzmir Konak doğumlu. Yedi yaşında İstanbul Sarıyer`e taşındı, ortaokul ikiyeye kadar orada yaşadı. Açık Öğretim Lisesi`nden mezun olup üniversite hayatına atıldı. Şu anda İstanbul Esenyurt Üniversitesi Radyo Sinema ve TV bölümü 3. sınıf öğrencisi.
Geride bıraktığı seneler boyunca yaşadıklarını kaleme alan yazar büyük bir Müslüm Gürses hayranı olmakla beraber 30 albümlük şarkı sözü yazmıştır ve yazmaya da devam etmektedir. Mutlusuyla mutsuzuyla, yaşadığı her olaydan sonra ele aldığı şiirleri ve şarkıları, yani duygularını ``Yavrularım`` olarak adlandırmıştır. En büyük ilham kaynağının sevdiği ve doğa olması ona hem fantastik türünü hem de dram türünü benimsetmiştir. Genç yazar, yaşadığı acıların kendisini olgunlaştırdığına inanarak ``Ben hayal edebilmeyi acılarım sayesinde öğrendim.`` demiştir. Hayal dünyası ile gerçek dünya arasında güçlü bir bağ kurup hayallerindeki güzel duyguları gerçek yaşantısına entegre etmeye çalışmıştır. Kendisini başarıya götüren yolun beş kuralı olduğunu söylemiştir; azim, hırs, inanç, direnç ve emek.