Aforizma, hayatın kısa yoludur. Her insan gün boyu farkında olmadan aforizma üretir aslında. Özellikle annelerimiz bu alanda dillere destandır. Kuşkusuz bu sözlerin toplum geneline hitap edebilmesi, okuyucunun hayatına değer katması, kararlarına ve davranışlarına yön vermesi ancak ve ancak muhatabının ruhuna dokunabilmekle mümkündür. Fakat bu denli kudrette sözlerin ortaya çıkması o kadar kolay değildir.
Aforizma üretecek insanın öncelikle hayatın her alanını tanıması, insanları ve insanî ilişkilerin sistematiğini okuyabilmesi, donanımlı bir ekiple sürekli fikir tartışmaları gerçekleştirmesi, maddi-manevi acılarla yoğrulması ve tüm bu yaşanmışlıkları düşünce gücüyle sentezlemesi lazım gelir. Bu şekilde ortaya çıkan özlü sözler, okuyucusunun hayatına değer katacağından muhtemel itirazları en aza indirecektir.