Haksızlıkları ve mağduriyetleri barış yoluyla çözebilen insanlar, yetenekli ve güçlü insanlardır. Demokratik, laik ve evrensel hukuk ağırlıklı bir siyasi sistemi düşünüyordum. Şiddet içermeyen her politik görüşün legal olarak örgütlenmesini ve toplantı, yürüyüş, miting, boykot, grev gibi hakların kullanılmasını savunuyordum. Bu şekilde illegal ve riyakâr örgütlenmelerin ülkemize verebileceği zararlar önlenebilirdi. Her ülkenin şartları kendine özgüydü. Ülkemiz Latin Amerika ve Asya ülkelerinden çok farklıydı. Yetersizlikleri de olsa laik ve demokratik bir anayasamız vardı. Yasama, yürütme ve yargı erklerinin nispeten bağımsız olmaları demokrasimiz açısından bir kazanımdı. Barışçıl demokratik mücadelemiz, demokrasinin yetersizliklerini yeterli duruma getirebilirdi. En köklü medeniyetlerin geliştiği ülkemiz coğrafyasında bunu başarabilirdik.