Sabah olacak ve yeni bir gün başlayacak. Yeniden başlayacağız aynı rutine. Yeniden isteyeceğiz ve savaşacağız. Hem dışarıdakilerle, hem de içimizdekilerle. Bir tarafta klişeler, kurallar, olmak zorunda olduğumuz hayatlar, yapamazsınlar ya da yapmamalısınlar. Diğer tarafta dümeni almaya çalışan isteklerimiz, egomuz, gerçek düşüncelerimiz, bastırılmaya mahkum duygularımız ve yapmalıyımlar. Biz bu savaşı yıllardır yaşıyoruz ve ilk günden beri kimin galip geleceğini bile bile savaşmaya devam ediyoruz. Çünkü hayat, çünkü güdülerimiz, hayatta kalmamızı istiyor. Hayatta kalıp içimizdekilerini canlı tutmamızı istiyor. İşte o aynı hayat, içimizdekilerle bizi savaştırıyor. İçimizdekini susturmak istiyor ve kendi ellerimizle yarattığımız kurallara uymamızı bekliyor. Bu nasıl bir güçtür ki, insan kendi eliyle yarattığı şeylere mağlup gelsin. Anlayamıyorum.
Emel Bayramoglu 1992 yilinda Istanbul`da dogdu. Cocuklugu`nu Florya`da gecirdi. Lisansini Bogazici Isletme`de tamamlarken girisimcilik ve cesitli alanlarda staj tecrubeleri edindi. Davranissal psikoloji, bilissel psikoloji ve duygusal zeka gibi insan davranislarini inceleyen ve anlamlandiran alanlar her zaman dikkatini cekti. Ilk kitabi olan 2095`i universitenin son yilinda 23 yasindayken kaleme aldi fakat hemen akabinde is nedeniyle Tokyo`ya tasinmasindan dolayi kitabini aradan 3 yil gectikten sonra yayinlatma sansi buldu. Suan 26 yasinda olup, Singapur`da yasamaktadir. Ozel bir sirkette yoneticilik yapan yazar, Turkce, Ingilizce ve Japonca`yi ana dil seviyesinde konusabilmektedir. Ozellikle Asya`da pek cok ulkeyi gormus ve yasamistir. 16 yasindan beri Yoga yapmaktadir ve son yillarinda ise ozellikle Muay Thai basta olmak uzere dovus sanatlarina ilgi duymaya baslamistir.