İnsanlar;

Ölümü tanımlamak için göz ile görünemeyen ruhu yarattı.

Hareketi ruha bağladılar.

“Her hareketli şeyde ruh var.” dediler.

“Göksel Işıklar'da hareketli ve ruh onlarda da var.” dediler.

Dolu nasıl yağar sorusuna cevap olarak kendi kendine olamazdı...

“Doluyu göklerdeki haznesinden birileri yani ruh/melek/ilah atıyor.” dediler

"Göksel Işıklar"ı gözlemleyip ölçtüler, bu ışıklar onlara zamanı söylediler.

Gök gözlemcileri tepelere sütunlardan oluşan dairesel gözlem yerleri kurdular.

Yağmur, kar ne zaman yağacak diye bilgi sunmaya başladılar.

Bu bilgiyi halka vermek için yiyecek içecek isteyip sunakları ortaya çıkardılar.

“Bu bilgileri nereden alıyorsunuz?” diye soranlara gökteki ışıkları gösterdiler.

"Göksel Işıklar"daki ruh, ilahlaşmaya başladı.

Heykel yapmaya başladılar.

“Biz bunu yapıyorsak bizi de yapan olabilir.” dediler.

“Heykel hareket etmiyor biz ediyoruz.” dediler.

Bize hareketi sağlayan ruhu tanrıya bağladılar.

Tanrı’yı keşfettiler...

"Nereden Çıktı Bu Tanrılar" kitabı sizi keşfetmeye davet ediyor...